9 yıl önce
Enerji uzmanı ve eski T.C Moskova Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Aydın Sezer, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dün yaptığı konuşmayı değerlendirdi. Türkiye’nin mevcut yöneticileriyle ilişkilerin hiçbir zaman eski seviyeye gelmeyeceği değerlendirmesinde bulunan Sezer, Türkiye’nin adının terörle anılmasının ülkeye kalıcı hasarları olacağını ifade etti.
Sezer, Rus uçağının düşürülmesiyle başlayan krizin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dün yaptığı konuşmasıyla birlikte yeni bir aşamaya geçtiğini söyledi. Uçağın düşürülmesinin gündemde olmadığını belirten Sezer, ‘Putin’in Türkiye yönetimini hedef aldığı ve Türkiye’nin teröre destek olduğu iddialarıyla krizin ikinci bir aşamaya geçtiğini’ ifade etti.
'MEVCUT YÖNETİCİLERLE OLMAZ’
Sezer “Bu artık basit bir özür dileme meselesinden başka bir boyuta geçti. Türkiye bugün uçak krizi nedeniyle özür dilese dahi, Türk – Rus ilişkileri mevcut yöneticiler döneminde hiçbir şekilde eski durumuna, eski seviyesine gelmez” dedi.
Türkiye’ye ilişkin suçlamaların G-20 zirvesinde de gündeme gelmiş olabileceğini söyleyen Sezer, “Putin’in uçak kriziyle birlikte başlayan Türkiye yönetimine yönelik suçlamalarını, uçak düştüğü andan sonra öğrendiğini tahmin etmiyorum. Bunlar çok önceden bilinen, belki G-20 zirvesinde de bir şekilde gündeme getirilen konular olduğu için, Rusya’nın bu hamlesinin arka planında sadece uçağın düşürülmesi olayının olmadığını söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.
‘RUSYA ELİNİ GÜÇLENDİRDİ’
Sezer, uçağı vurulduktan sonra Rusya’nın Suriye’de daha güçlü bir konuma geldiğini, S-400 füzeleri dahil olmak üzere istediği silah ve mühimmatı Suriye’ye yerleştirme sürecine girdiğini dile getirdi. Rusya’nın Akdeniz’de ve Suriye’de en az koalisyon güçleri ve ABD kadar güçlü bir konuma geldiğini vurgulayan Sezer, Rusya’nın uluslararası konumunu güçlendirdiğini belirtti.
‘PUTİN ORDUYU AYRI TUTUYOR’
Türkiye’ye dönük yaptırımlara da değinen Sezer, şunları söyledi:
“Yaptırımlar ya da söylemlerde benim dikkatimi çeken husus şu: Putin ısrarla, her zaman Türkiye ile askeri bir savaşa, askeri bir sürece girilmeyeceğinin altını çiziyor ilk günden beri. Yani bir anlamda Putin hedef olarak Türkiye’deki siyasi otoriteyi, Türkiye yönetimini görüyor. Orduyu biraz ayrıştırarak buna bakıyor. Orduyu ayrıştırdığını söyleyebiliriz ama uyguladığı ekonomik anlamlı ambargo çerçevesinde de Türk iş alemini hedef aldığını söyleyebiliriz. Bunu da tabii ki yine Türkiye yönetimini içeriden baskı altına almak amacıyla yapıyor. Yani unutmayalım ki Rusya, Sovyet geleneğinden gelen çok köklü ve kurumsal bir dış politika yürüten, bununla ilgili istihbarat da dahil olmak üzere, bir anlamda son derece gelişmiş altyapısı olan bir ülke. Dolayısıyla Putin’in dünkü konuşması ve aslında daha önceden planlanmış geleneksel yıllık parlamentoya hitap konuşmasının içerisinde Türkiye ile ilgili bölümlerin yer alması, bu açıdan tesadüf olmadı."
‘TÜRKİYE’YE KALICI HASAR VERİR’
Konuşmanın geleneksel bir konuşma olduğunun altını çizen Sezer, Türkiye’de bazı yayın organlarının, ‘Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıkladığı deliller yeterli olmadığı için Putin’in dün konuşma yaptığını’ yazdıklarını anımsatarak “Bu hatalı bir yaklaşım” dedi.
Tüm Avrupa kamuoyunun terörle ve IŞİD korkusuyla yatıp kalktığını söyleyen Sezer ‘Türkiye’nin terör destekçisi ilan edilmesinin politik düzeydeki sonucu ne olursa olsun, hem Rus hem Avrupa kamuoyunda Türkiye’ye yönelik kalıcı hasar bırakacağını’ belirtti.