"Ben çocukken bir sokakta bulunan 5 evden 30'a yakın çocuk çıkıyordu. Çünkü her evde en az 5-6 çocuk yaşıyordu. Şimdi ise bu sokaktaki aynı evlerde toplam 7 çocuk var ". Bunu şimdi ailelerde çocukların sayısının az olmasından yakınan 80 yaşındaki Dadaş dayı diyor. Onun sözlerine göre, imkansızlıq, yoksulluğa rağmen o dönemde ailede çocukların sayısı daha fazla olurdu. Ama şimdi bağımsızlık dönemi, çocuğa bakmak için yeterince iyi imkanlar olsa da gençler çok çocuğa sahip olmaya meyilli olmazlar.
Bir zamanlar Azerbaycan çocuklu annelerin sayısına göre SSCB'de ilk sıralarda yer alıyordu. Bazen ailelerde çocukların sayısı 10-12 ye ulaşıyordu. 1944 yılından itibaren 10 veya daha fazla çocuğu olan kadınlara "kahraman anne" statüsü verilir, onlara ayrıcalıklar uygulanır, madalyayla mükafatlandırıldılar. Resmi rakamlara göre, Sovyet döneminde umumilik ile 431 bin kadın bu ada layık görüldü.
Şimdi ise en iyi durumda aileler 3 evlada sahip olmaya çalışırlar ve üstelik şimdi bile aileleri çok çocuklu aile olarak kabul ederler.
Uzmanlar kabul ediyorlar ki, sadece Azerbaycan'da, genellikle dünyanın bir çok ülkesinde çocukların sayısında gözlenen azalma gelecekte demografik sorunlara yol açabilir. Artık Rusya, Avrupa ülkelerinde gelecekte onları bekleyebilecek demografik sorunların çözümünü şimdiden düşünmeye başladılar. Öyle ki, dünyanın gelişen ülkelerinde çocuklu ailelere teçhizat bağlı kanunlar onaylandı. Bu ülkelerde ailede doğan her çocuğa göre, indirimler uygulanır, nakit ayrılır. Alalım kuzey komşumuz olan Rusya'yı. Burada kanun yapımcıların değişiklere göre, çok çocuklu ailelere komünal hizmet haklarında% 30 kadar indirim, toplu taşıma ücretsiz gitmek, 6 yaşa gibi belirli ilaçları ücretsiz almak,
Çok çocuklu ailelerin çocuklarına okullarda günde iki kez ücretsiz yemek, konaklama yeri için alan, sanatoryum gönderişi vesaire nazarda tutulur. Ayrıca çocuklu aile sahiplerinin işle teminatına da yardım gösterilmelidir.
Uluslararası kurumlar Rusya'da nüfusun 2050 yılında 90 milyona düşeceğini proqnzlaşdırırdılar. Fakat uyarıcı önlemler sayesinde 2008'de nüfusu 142 008 838 olan Rusya'nın sakinleri şimdi 143 369 806 kişiye ulaştı.
2011 yılında bir anneye düşen ortalama çocuk göstergesi 2,4 olup. Karşılaştırma için bildiririz ki, 1984 yılında bu rakam 3'e, 1971 yılında 4,6, 1959 yılında ise 5 eşit olup. Görüldüğü gibi bu göstergede azalmaya doğru büyük meyil var.
Genç aileler ise 1-2 çocukla yetinmesine neden olarak fiziksel ve maddi imkanlarının, imtiyazların olmaması ile izah ediyorlar.
Belirtelim ki, Azerbaycan'da yaşı 18-dek olan ailelerin sayısı 1,3 milyondur. Bu ailelerden büyük çoğunluğu (529 bini) ikiuşaqlıdır. İlginç olan, şehir ve köylerde aynı gösterge mevcuttur. Azerbaycan'da 3 uşaqlılar 261 bin, 4 ve daha fazla uşaqlılar ise (toplam ailelerin yüzde 10'u) 126 binden fazladır.
Artık ülkede bu sorunun çözümü için de adımlar atılıyor. Öyle ki, Aile, Kadın ve Çocuk Sorunları Devlet Komitesi (AQUPDK) çocuklu ailelere çeşitli indirimler ve imtiyazların verilmesini öneriyor. Komitenin Kanun müdürü Taliye İbrahimova'nın sözlerine göre, "Çok çocuklu ailelere devlet desteği hakkında" yasa tasarısı Milli Meclise sunuldu.
Önerilere göre, çok çocuklu aile deyince, evlat götürülen çocuklar da dahil olmak üzere, bünyesinde 5 ve daha çok 18 yaşına kadar, ayrıca 3 ve daha çok ikiz çocukları olan ve onları 18 yaşından terbiye eden aile öngörülüyor. Tartışmalar sırasında gösterilen say bünyesinde uygun değişiklikler de olabilir.
Önerilerde çocuklu ailelerin çocukları devlet yüksek ve orta meslek okullarının ücretli fakültelerinde tercihli eğitim almak, ders malzemeleri, öğrenci ve spor formaları ile ücretsiz sağlanması, 6 yaşa gibi çocuklara doktor reçetesi ile alınan ilaçların ücretsiz verilmesi, taşımacılıkta kullanıma göre tazminat, dinlenme tesislerine ücretsiz mesajlar ve saire teklifler var. Proje hazırlanırken bazı Avrupa ve BDT devletlerinin bu alandaki tecrübesi öğrenildi.
Millet Meclisin sosyal Siyaset komitesinin üyesi, milletvekili Musa Guliyev açıklamasında söz konusu komiteden parlamentoya hiçbir proje yapılmadığını, fakat AZERBAYACAN çocuklarının sayısını artırmak için uyarıcı yasaya ihtiyaç olmadığını düşünüyor. Onun sözlerine göre, şimdi yılda 170 binden fazla çocuk doğuyor 70-80 bin insanda ölmektedir. Bize ise esas doğan çocukların sağlıklı olması, iyi eğitim-öğretim alması gerekir.
"Biz işimizi ele yönde kurmalıyız ki, çocuklar iyi eğitim, terbiye alsınlar, dil öğrensinler. Ben sanmıyorum ki, bugün AZERBAYACAN çocuklu ailelere özel imtiyazların verilmesine ihtiyaç var ".
Azerbaycan'da ise ahalinin büyük çoğunluğu çocukların düzenlediğini diyen, M.Quliyev Rusya, Ukrayna gibi demokratik süreçleri olumsuz istikamette giden, nüfusun yaşlandığı ülkelerde uyarıcı tedbirlere ihtiyaç olduğu kanısında.
Ailede tek veya 2 çocuğun olması ise ancak demografik göstergelerin düşmesi değil, hem de psikolojik çatışmazlıklarada zemin yaratabilir. Ailede tek büyüyen çocukların% 98 şımarık, bencil ve sinirli olur. Onlar ailede tek olunca ve kaygının sadece onlara istikametini görünce bu ruh hali ile büyüyor ve büyükken, okul ve yüksek öğrenim dönemlerinde, eşlik ettiğinde, aile kurduk vb. kendilerini aynı ortamda görmek istiyorlar. Böyle bir hal halinde bile, ne pahasına olursa olsun, onları üstelemeye ve ileri geçmeye can atarlar. Doğru, rekabet ve ilerleme iyi özelliktir. Fakat onların bu yönde sergiledikleri rekabet hissi daha çok agresifliği ve kibirden kaynaklanmaktadır.
İlahiyatçı İsmail Ehmedov'un sözlerine göre, ailede tek büyüyen çocuklar bunun sıkıntısını büyükken daha çok hissediyorlar. "Tek çocuk hiçbir ölçüye gelmeyen ebeveyn hakkını yerine getirmekte aciz kalır ve bununla da başka bir sosyal yıkıma neden olar.Ailede tek evladın olmasının işlediği komplikasyonlar bununla sınırlı".
Yani, evlilik aşamasında ve daha sonra nesil artışının sağlanmasında da kendi noksanlığını ortaya koyuyor. Ailede iki çocuğun olması da artışa neden olmuyor. Çünkü iki çocuk sadece baba ve annesinin yerini doldurmuş olur. Böyle bir gösterge temelinde diyebiliriz ki, ailenin artışı için en az üç veya dört evladın olması gerekir.
Ailede iki ve daha fazla çocuğun olması ana muhabbetinin eşit şekilde paylaşımına ve paylaştıkça daha da artmasına neden olur.