Celilabad ilçesinde yeni gelin göçmüş 15 yaşındaki Redime Hesenova geçtiğimiz yılın sonlarında intihar etmişti. Bölgenin Güneşli köyünde yaşayan Redime Temmuz ayında evlenmişti. Ebeveynlerinin sözlerine göre, ona defalarca aile kurmak için yaşının çok az olduğunu söyleseler de, kızı fikrinden caydırmak mümkün olmadı.
25 Kasım'da doğum gününü kutlayan, 25 Temmuz'da gelin göçen 15 yaşındaki Redime Hesenova kendi hayatına da 25 Aralık'ta son bırakıp. Hem kızın, hem de oğlanın ailesi intihar etmek için ciddi sebeplerin olmadığını iddia ediyor.
Geçtiğimiz yılın son ayında yaşanan bu aile faciası Azerbaycan'da son zamanlarda duymaya adetkar olduğumuz çocuk ve genç intiharı olgularından sadece biridir. Devlet İstatistik Komitesinden bildirdiler ki, son zamanlarda gerçekten çocuklar ve gençler arasında intihar vakalarının sayısında artış var. "Temiz Dünya" Sosyal Birliğinin tahminlerine göre, bu yıl içinde 66 kişi intihar etti. 43 kişi erkek, 23 kişi ise kadındır. İntihar edenlerden 29 kişi çocuk ve genç (22 erkek, 7 kızdır) ki, bu da toplum için bir mesajdır.
Uzmanlar çocuklar ve gençler arasında intihar oranlarının nedenlerini çeşitli etkenlerle anlatıyor. Azerbaycan Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı baş psihiatrı Geray Geraybeyli açıklamasında somut herhangi faktörün üzerinde durup, onu intiharın ana nedeni olarak göstermeyi doğru olmadığını söyler. Onun fikrince, son dönemlerde gençler arasında intihar oranlarının artması toplumda sosyal gerilimle ilgilidir. "Bundan da en çok gençler uğrar. Çocukları intihara götüren yol onlara karşı diggetsizliyin ve mesuliyyetsizliyin sonucudur. Örneğin, internet, sosyal ağlar, bilgisayar oyunları, animasyon, diğer etkileyici güce sahip faktörler vb. Burada en çok sorumluluk ebeveynlerin üzerine düşüyor ".
Genel psihiatırın göre, intiharı sadece psikolojik veya sosyal sorunlarla ilişkilendirmek de doğru fikir değil. Geray Geraybeyli intiharetmeni bazen depresyon ile de bağlantılı olduğunu dışlamaz. Depresyon sonucu meydana gelen intihar halleri ise erkeklerde daha fazla olur.
Eğitim Bakanlığının "Terbiye ve mektebdenkenar işletmeler" müdürü Ağabala İbrahimovun ANS PRESS-e bildirdiğine göre, bakanlık daima bu konuyu odak tutar. Onun sözlerine göre, orta öğretim kurumlarında psikologlar çalışıyor ve onlar çocukların zihinsel durumu ile hep ilgileniyor. "Sistemli şekilde çalışma yapılıyor. Çocukların boş vakitlerini verimli geçirmek, aynı zamanda, onları kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için valideynlerle birlikte öğretmenler de ellerinden geleni esirgememelidir. Bazı çocuğun davranışında belirsizlik fark edilirse, hemen bir uzmana başvurulmalıdır. Biz de kendi növbemizde hem öğretmenler, hem de ebeveynlerin maariflenmesi doğrultusunda çeşitli etkinlikler yapıyoruz ".
Ağabala İbrahimovdan intihar halleri ile ilgili somut hangi işlerin görülmesinin gerektiğini sorsak da, bakanlık temsilcisi sadece genel işlerden konuştu.
Aslında özünegesd hem de kapalı suç sayılır ve bununla mücadelede polis de çabalarını esirgememelidir. Bakı şeher Baş Polis İdaresinin (BŞBPİ) "Ergenlik yaşına çatmayanlarla profilaktik işin teşkili" şubesinin reisi Hüseyin Aliyev bildirdi ki, polisin temel görevi suçun önlenmesinde öncelikle önleyici farkındalık çalışmaları yürütmektir. "Böyle aydınlatıcı tedbirler intihar ve bu tip suçların önler. Ayrıca, eğer herhangi çocuk intihara teşebbüs ederse, o kişi bizim tarafımızdan belirlenmiş işletmeye yapılır, muayene edilir. Aynı kişi reşit ulaşana kadar birkaç yıl polis gözetiminde tutuluyor ".
Hüseyin Aliyev'in fikrince, birçok durumlarda ebeveynler çocuklarla doğru tutum gurmurlar ki, bu da sonradan çocuğun kendine kast etmesiyle sonuçlanabilir. "Çocuğun terbiye işinde esas sorumluluk babanın, öğretmenin üzerine düşüyor. Bazen çocuğun eğitimi dendiğinde, onun dayak anlaşılmaktadır. Fakat bu çok yanlış bir düşüncedir. Baba ve anne çocuğun psikolojisine olumsuz etkileyen hareketler etmemelidir. Ebeveynler çalışmalıdır ki, çocuklar günün büyük bölümünü internet karşısında keçirmesinler. Bugünkü dönemde çocukların zihinsel durumuna en çok kötü etkileyen internet ve sosyal ağlar. Okullarda psikologların faaliyetini ise tatminkar sanmıyorum ".
Sağlık Bakanlığı Mahkeme-Tıbbi Uzmanlık ve Patoloji Birliği Genel Müdürü, Prof. Şakir Musayev ise bildirdi ki, geçtiğimiz yıllara kıyasla hazırda çocuklar ve gençler arasında intihara yatkınlık o kadar da artmamış.
Sorunla ilgili görüş bildiren "Karvan" dergisinin şef-editörü İsmail Ahmedov nedeni ne olursa olsun intiharın İslam'da haram olduğunu vurguladı. Onun sözlerine göre, intihar eden insan ahiret günü mahşerde, sorgu-soruda tuttuğu ortaya hiçbir sebep gösteremez. "İntihar edenle birlikte intihara neden olan, intihara iten kişi de günah kazanmış olur. Belki de en büyük günah intihara neden olan kişilerin payına düşüyor. Bu durum en çok gençler, uyuşturucu bağımlı olanlar arasında yayılıp. Burada da en büyük sorumluluk toplumun, ebeveynlerin üzerine düşüyor "diyen İsmail Ahmedov tüm ebeveynlerin çocuklarına nezarek yükümlü olduğunu bildirdi.
Elbette, intiharla ilgili defalarca söz edilse de, buna çeşitli nedenler gösterilse de, sorunun çözümü yönünde hiçbir olumlu sonuç elde edilmedi. Aile içi sorunlar, ebeveyn-çocuk ilişkisinin düzgün formalaşmaması vb. nedenler var. Sadece yapılan çalışmalar kapsamında orta okullarda psikologlar faaliyet gösterse de, bir çok ilim yuvalarında faaliyetleri hissedilmez. Bu ise tam başka bir konuya aittir.