Ekonomi

Piyasaların gözü Merkez'de

 

Merkez Bankası'nın (TCMB) son dönemde uyguladığı örtülü faizartışları olarak da adlandırılan likidite adımları ardından 24 Ocak'taki Para Piyasası Kurulu(PPK) toplantısında doğrudan politika faizi, koridorun üst bandı ve geç likidite penceresifaizlerini artırması bekleniyor, artırım miktarına ilişkin beklentiler çeşitlilik gösteriyor.
 
 Reuters'ın 18 ekonomistin katılımı ile yaptığı ankete göre koridorun üst bandı olan gecelikborç verme faizinde 6 katılımcı 150 baz puan, 6 katılımcı 50 baz puan, 2 katılımcı 100 baz puan,  katılımcı 75 baz puan, 1 katılımcı 25 baz puan artırım, bir katılımcı ise sabit tutulmasını bekliyor.
 
TL'de son dönemde dolar karşısında rekor değer kayıpları görülürken, hükümet kanadındanfaizlerin düşük tutulması gerektiği yönünde açıklamalar devam ederek, TL'deki değer kaybının önüne geçmek için faiz dışı araçların da kullanılabileceği vurgusu yapılıyor.
 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan TCMB'nin kurdaki oynaklığı önlemek için elindeki enstrümanları kullanacağını ancak prensip olarak faiz oranlarını aşağı çekmek gerektiğini belirterek, yüksek faiz eleştirilerini sürdürüyor ve döviz durundaki hareketliliği Türkiye ekonomisine dışarıdan yapılan bir darbe olarak yorumluyor.Bu çerçevede TCMB geçen hafta Perşembe gününden beri "örtülü faiz" artışları olarak daadlandırılan likidite adımları uyguluyor. Yüzde 8 seviyesinden fonlamasını sıfıra indiren TCMB, yüzde 8.5 faizle BIST repo pazarından fonlamasını da kısarken, bankaları yüzde 10 faiz ile fonlama yaptığı geç likidite penceresine yönlendiriyor. TCMB böylece ortalama fonlama faizini yükseltmeyi amaçlarken, 11 Ocak'ta yüzde 8.31 olan ortalama fonlama maliyeti dün yüzde 9.09'a yükseldi.Ancak bu fonlama mekanizmalarının günlük faaliyetlere para politikası aracı olarak konu edilmesi orta-uzun vadede reel sektörün ve bankaların nakit akış sistemi ve TCMB'nin  kredibilitesi açısından sürdürülebilir görülmüyor. 
 
TCMB eski Başkanı Erdem Başçı tarafından da piyasalarda "örtülü faiz artışı" olarak alınanbenzer uygulamalar sıklıkla kullanılmış öngörülebilirliği düşük olması nedeniyle tartışılan buuygulamalar kısa vadede olumlu piyasa etkileri yaratmayı başarmıştı. Ancak eski başkan dönemindeTCMB'nin faiz koridorunun da üstünde yer alan ve Türkiye'de bugüne kadar cezai bir faiz olarak bilinen geç likidite penceresi hiç kullanılmamıştı.

 
Geçtiğimiz yıl Kasım ayında Trump'ın ABD Başkanı seçilmesinin ardından dolar dünyadaki para birimleri karşısında değer kazanmaya başlamış, TL'deki değer kaybı ise benzer gelişmekte olan para birimlerine göre daha yüksek olmuştu.
 
Türk ekonomisinde kuru baskılayan ana unsurlar arasında TCMB'nin siyasi endişelerle TL'nin sert değer kayıplarına karşın faiz adımlarını kullanmaktan çekinebileceği endişesi, faiz adımlarının kullanılması halinde siyasilerle yaşanabilecek gerilim ihtimali, Türkiye'ye tek yatırım yapılabilir notu veren kredi kuruluşu Fitch'in 27 Ocak'taki değerlendirme tarihinin yaklaşması, anayasa değişiklik süreci ve jeopolitik gelişmeler öne çıkıyor.