Azerbaycan'da yeni iş türü basit insanları hayrete düşürüyor
Geçenlerde Bakü'de zengin adamlardan birinin sivri dünyasını değişti ve bu, o kişinin depresyona düşmesine neden oldu. 60 yaşındaki adam, sevimli köpeğini evlendirmek istiyormuş: "Badamdarda evinin bahçesinde köpeği için ayrıca ev yaptırmıştı. İki katlı ev denize bakıyor. Orada misafir odası, yatak odası ve teras tasarlanmıştır. Şimdi evin kapısı kapalı. Ama bineva erkek köpeğinin sağlığında oraya bir kişi bakıcı da yakalamıştı ve o, gece gece gündüz orada kalıyordu ". Müsahibin anlattığına göre, zengin kişi hatta el adeti ile köpeğine nişan yapmış ve onu meslektaşlarını birinin genç dişi köpeği ile evlendirmek niyetinde imiş: «Sahibi dişi keskin haftada bir gün bu eve getirmesi. Salon da işte onun için öngörülmüştü. Dostum sevimli köpeyini köpek yok, köpek kılığına girmiş insan sayıyordu ".
Söz konusu Bakı sakini Azerbaycan başkentinde gözlenen yeni Trende tercih binlerce insandan biridir. Artık başkent sakinleri köpeğe, kediye veya maymuna herhangi hediye almak haber duyunca öyle teeccüplenmesi. Ev hayvanları için hediyelerin ve aksesuarların satıldığı özel ticaret şebekesi de ortaya çıktı. Şimdilik Bakü'de özel olarak hayvan eşyaları satılan bir mağaza olmasa da, hayvan aşıkları ihtiyaçlarını online ticaret ile uğraşan müşterilerin hesabına öder. Bazıları ise yurt dışına gidenlerden hayvan aksesuarları alıp getirmeyi ister. Örneğin, köpeklerine ve kedilerine pırlanta taşlar dizilmiş halkalar, pahalı kış giysileri, ayakkabılar, süslü iğne alırlar.
Eskiden bu işle esasen zengin aileler meşguldü. Bu, zengin ailelerin bir çeşit kendini ifade etme aracı idi. Bu ailelerden 1990'ların sonlarında batıya okumak için giden çocuklar oralardan kendileri ile it-kedi aşıklığı de getirdiler. Ebeveynleri de çocuklarını desteklediler. Her halde, onların ingilisdilli yavruları köyde-kesek de kalmış akraba-akraba çocuklarından ne ile se seçilmeli idiler. Hem de Batı'da okuyan çocukların yaşam tarzı da onlardan olmalıdır. Batı'da it-kedi barındırmayan ev yok ve Amerikan basınının yazdığına göre bugün başlanan «kara cuma» de amerikan ailelerinin 52% -i ev hayvanlarına hediye alacak.
Şimdi Bakü'de bu Trende Avrupa hayatına ideal gibi bakan, Avrupalılara okşamak isteyen orta sınıf temsilcileri de yapmışlar. Orta sınıf temsilcileri Bakü'de konut ortamında it-kedi tutmanın çok pahalıya mal olduğunu vurguluyorlar. Bakü'nün Yasamal ilçesinde yaşayan Aysel adlı genç kızın ANS PRESS-e bildirdiğine göre, başkentte küçük bir kediye bakmak için yılda 700 lira harcamak gerekiyor.
"Düşünün, küçük bir kediye haftada 7 liralık özel yemek almak gerekir. Sadece yılda 365 lira buna gidiyor. Ayrıca, kedi için özel vitaminler almak gerekir ki, dişleri ve kılı dökülmesin. Aksesuarları Almanya'dan getirirler, biri 30-40 liraya mal oluyor. Pişik giysilerinin de fiyatı çok bahadır. Örneğin bir kedi ayakkabısı 200 liraya mal oluyor. Bu yüzden başını bıraktım ", - diye Aysel vurguluyor.
Psikolog Vefa Ekber Azerbaycan vatandaşları arasında yeni yayılan bu trendin olumlu ve olumsuz yönleri olduğunu bildirir. "Olumlu yanı, çocuklara hayvanları sevmeyi öğretir. Ayrıca bu, Avrupa yaşam tarzı yaşayan, akraba-arabasının kapısını açmayan tenha adamlara kendi sevgilerini, emossiyaların ifade etme fırsatı verir. Bu insanlar duygularını ifade etmeyi yadırğamırlar. Hayvanların korunması açısından da bu elverişlidir ",
Ama Vefa Ekber'in göre, bu işin en olumsuz tarafı hayvanların ömrünün çok kısa olmasıdır: "İnsan 10-15 yıl hayatının ayrılmaz bir parçası olan bir canlıyı kaybeder ve bu, ona çok ciddi etkiler, onlar depresyona giriyorlar. Bazen bu, trajik sonuçlara getiriyor, onlar terki-dünya yaşam tarzına yönelirler ".
Psikologun göre, buna göre de çocukları terbiye ederken onlarda aşırı hayvan sevgisinin oluşmasına ortam kurulmamasını. "Çocukları terbiye ederken onları anlatmak gerekir ki, kuşları, sokak hayvanlarını rahatsız olmaz. Ama çocukların ev hayvanlarına çok bağlanmaması için onlara it-kedi almaktansa, yaşıtları, akraba-akraba ile daha fazla iletişim kurmasına olanak tanımak gerekir. Çocuklara duygularını insanlara ifade etmeyi öğretmek daha doğrudur, aksi takdirde, onlar sevinç ve üzüntülerini ev hayvanları ile paylaşmaya tercih verecekler ".- diye Vefa Ekber vurguluyor.