Kadınlarla karşılaştırıldığında bu hastalık erkekler arasında çok yayıldı.
Her yıl Nisan 11'i Dünya Parkinson Hastalığı Günü olarak kutlanıyor.
Parkinson yavaş gelişen bir hastalıktır. Bu hastalık 50-60 yaş arası kişiler arasında başlar ve giderek keskinleşir.
İngiliz doktor James Parkinson tarafından ilk kez 1817 yılında bu hastalık "titrek felç" seçildi. Beynimizde hereketlerimize kontrol eden hücreler mevcuttur. Bu hücrelerden kimyasal maddeler salgılanır. Bunlardan biri de dopamin. Dopamin beyine gelen bilgileri bir sinir hücresinden diğerine aktarır. Böylece vücut dengesi sağlanır. Fakat bu hücrelerin bir kısmı azaldığında dopamin salgılanması edilemiyor. Sonuçta insanda titreme, yavaş hareket etme ve vücudun dengesinin bozulması ortaya çıkıyor. Sonraları bu hastalık bu İngiliz bilim adamının adını taşıyıp.
Amerika'nın Rutgers Üniversitesi'nin akademisyenleri Prof. Arati İnamdar ve yapılan araştırmanın yazarı Joan Bennet uzun süren araştırmalardan sonra böyle bir kanaate gelmişler ki, Nemli ve kiflə kuşatılmış evlerde yaşamak Parkinson hastalığına ortam yaratıyor. Öyle ki, 2005 yılının Ağustos ayının 29-da «Katrina» kasırgasının işlediği taşkınlar ABD'nin New Orleans kentinde hayatı felç etmiş, evler su altında qalmışdı.Tədqiqatçılardan Joan Bennet de zarar edenlerden biri olmuştu. Onun bildirdiğine göre böyle bir araştırmayı başlatmasına neden bu taşkınlar sırasında çevrede nemişliyin nem yaygınlaşması idı. Yapılan araştırmalar ise rutubet dolayısıyla şehir sakinlerinin çoğunluğunda Parkinson hastalığının belirtilerinin oluşumunu ortaya çıkardı.
Daha çok evlerin duvar ve tavanlarında nemişlikden küflü bölümler oluşur. Oluşan küf sırayla "mantar spirit" denilen madde salgılar. Bu da insan vücudunda dopamin denilen en önemli maddenin seviyesinin keskin şekilde düşmesine sebep olur. Nörolojik uzmanlar dopamin olmadan elimizi bile kımıldatamayız diyorlar. Bu maddenin eksikliği artık Parkinson hastalığının oluşmasına neden olur.
Böylece, Parkinson vücutta "dopamin" denilen maddenin eksikliği sonucu oluşan kronik nörolojik bir hastalıktır. Hastalığın insanlarda gözlenen en önemli belirtisi ise hareket sisteminin tedricen bozulmasıdır. Parkinsonizmə tutulan hastaların erken dönemde ellerinde ve ayaklarında titreme olur, sonra ise onlarda kasların sustlesmesi ve konuşma bozukluğu halleri oluşur. Hastalar daha çok uykusuzluktan, depresyondan muzdarip, besin alımı sırasında udquna olamamaktan şikayetçi.
Hastalığın henüz tedavisi bulunmasa da tıp bilimi bu alanda alternatif yollar arıyor. Alimlerin araştırmalarına göre, dünyada her 500 kişiden birinde Parkinson hastalığına rastlanıyor. Kadınlarla karşılaştırıldığında bu hastalık erkekler arasında daha çok yayılıp.
Belirtelim ki, Papa II İohann Pavel 2005 yılında bu hastalıktan öldü.