8 yıl önce
Terörle mücadelede ‘topyekün mücadele’ için İçişleri Bakanlığı’nın yeni bir proje içinde olduğu belirtiliyor. Özellikle tüm kamu kuruluşlarının bu çatı altına girmesinin hedeflendiği plan için sivil güçlerin öneminin artacağı vurgulanıyor.
Peki, böyle bir mücadelenin şu ankinden farkı ne olur?
Konuyu AjansHaber’e değerlendiren Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Bülent Orakoğlu, böyle bir mücadelenin zaten varolduğunu belirterek burada vurgulananın tek bir çatı ile koordineli mücadele olduğunu söyledi.
Türkiye’nin ‘terörvari’ bir terörle birinci sınıf terör ülkesi imajına sahip olması için planlar yapıldığını belirten Orakoğlu,bu saldırılara karşı koordineli olmanın önemli olduğuna değindi.
Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Bülent Orakoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu;
“ZATEN HERKES TERÖRLE MÜCADELENİN İÇİNDE”
Terörle mücadelede İçişleri Bakanlığı’nın da katıldığı üst kurulları var. Bir takım komisyonlar var. Bu komisyonlar zaten Türkiye’de terörle mücadelenin ne şekilde yapılacağını, kimlerin katılacağını belirtiyorlar. Diyarbakır’da, Cizre’de mesela o bölgelerde yeri geldiği zaman hangi kurumların katılabileceğine bu kurullarca karar verilebiliyor. Yani, zaten herkes terörle mücadelenin içinde.
“BURADA BİR KOORDİNE SAĞLANMAZSA…”
Burada bir koordinasyon olabilir. Zaten bu söylenenler yapılıyor. Burada bir koordine sağlanmazsa, görevini yapmayanlar ayıklanmazsa olumsuz gelişmeler yaşanabilir. Bunu gidermek anlamında da böyle bir çalışma yapılıyor olabilir. Bu komisyonlar meselesi de önemli ama esas orada mücadeleyi yapan unsurların moral, motivasyonu çok önemli. Orada mücadele eden güvenlik güçlerimiz kahpece şehit ediliyor.
KARŞIMIZDA ‘TERÖRVARİ’ BİR TERÖR VAR
Karşımızda Türkiye’deki terörü 1 numaralı sorun haline getirip Türkiye’nin imajını bozmaya çalışan ‘terörvari’ bir terör var. Bizim buradaki ikincil önem vermemiz gereken nokta evlerinden ayrılan insanlara destek sağlamak. Plan projedeki sivil ayakların dahil olması bu noktada belli bir plan program ile yardım noktasında önemli olur. Evsiz kalan 2000 kişinin korunması ile geri kalanların da terörden kaçmasının yolunu açar. Burada evsiz kalan kişileri koruma altına almanın da yolu açılmış olur. Sivil unsurlardaki kasıt bu görünüyor. Burada sağlık kurumları da devletin diğer kurumları da, ayıca sivil toplum kuruluşları da devrede olabilir.
KORKUNÇ İDDİA!
Bölgedeki bazı üniversitelerde, bilhassa tıp fakültesi üniversitelerinde bazı kişilerin örgütlere bağlı olarak, kendilerine gelen güvenlik güçlerine iyi bakmadıkları iddiaları var. Buralarda sanki o örgüte yakın kişilerin, doktor kimliği altında normal bakmadığı ve ciddi anlamda tedavi etmedikleri iddiaları gündemde. Bu da bir strateji aslında. Geçmişte de bunun örnekleri var. Diyarbakır’daki büyük hastanelerde askerimize, polislerimize kasıtlı sakat bırakacak şekilde işlemler yapılıyordu. Biz bunları gözaltına da almıştık o süreç içerisinde. Terörle sivil mücadele bu anlamda da olabilir.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Kaynak: AjansHaber