Yazarlar

"Amin" Kelimesinin Anlamı ve Etimolojisi

Kutsal kitabımız Kur'an'da "Amin" sözüne rast gelinmese de, nedense her duanın sonunda "Amin" demek bir şarttır. Kabul olsun, arzun yerine gelsin, olsun anlamını taşıyor. Bu sözün eski Yahudi dilinde "El meleh Neeman" (Allah doğrucul veya doğru diyor) ifadesindeki kelimelerin baş harflerinden düzenlendiği tahmin edilmektedir. Bibliyada bu söz birkaç kez kullanılmıştır. Arap diline de bu söz Yahudi dilinden geçmiş. Genellikle, dua sırasında dua edenin kendisi ve onu duyanlar "Amin" söylüyorlar. Ehl-i sünnet mezhebine göre, namazda Fatiha suresinin okunuşundan sonra "Amin" söylemek sünnettir. Caferi mezhebinde ise bu, sadece beyenilmir, hatta namazı bozar. "Amin" kelimesinin etimolojisi eski Mısır tanrısı Amon'un adı ile bağlıdır. Amon veya Amen, Amoun, Ammen, Amoun gibi adı giden tanrı güneş tanrısı sayılır. Ayrıca Mısır tarihinde ilk tanrı olarak kabul edilir. İncil ve Kur'an'dan az çok başı çıkan birileri de bilir ki, bu kitapların kökü gidip Mısır'a çıkıyor. Hatta Musa peygamberin Mısır firavunu ile sohbetler vb. Ayrıca bugün mevcut olan her 3 ilahi dinde güneşin tanrılaşması ilgili semboller ve kanıtlara yeterince çok rastlanır. Eğer "Zeigeist" filminin birinci bölümüne bakan olmuşsa, orada İsa peygamberi nasıl güneş sembolü olarak takdim edildiğini açıkça ispat ediyorlar. Hıristiyanların bibliyasında adı geçen "amin" ler İsa peygamberle bağlıdır. Oysa Yahudilerin Tevrat'ın, kendisi de ilk seçenek sayılan İbranice'de olan kitapta ise Amin "yaratılışın başlangıcı" ve "her şeyin şahidcisi" olarak sunulmuştur. "Tanrı Amin" kelimesi birkaç yerde kullanılır. Talmutda Amin sözü - "güvenilen tanrı" gibi sunuluyor. Beynelmilel dil sayılan Latin dilinde "amin" kelimesi "amen" gibi gidiyor. Ayrıca bir çok dillerde "amin" kelimesi "amen" olarak yazılır ve sesleniyor. Arapçadan "Amin" kelimesi 3 herifli (elif-mim-nun) "amana" kelimesinden oluşmuş, ibarni köklere dayanıyor ve aynı anlamı taşır. İslam'da "amin" kelimesi dua ettikten sonra geliyor ve Kuran'da hiçbir yerde kullanılmamıştır. Ancak "elif lam mim" ve "elif lam ra" ile başlayan ayetlerin hepsi eski Yahudi hikayeleri ile ilgilidir. Elif Lam Mim (Bakara, Al-i İmran, Ankebut, Rum, Loöman, Secde); Elif Lam Ra (Yunus, Hud, Yusuf, İbrahim, Hicr). Gördüğünüz bu surelerde İncil'den-Tevrat'tan, Musa'dan, İbrahim'den, Firavun'dan vb. daha çok konuşuluyor. İslam'da "Amin" sözüne Kuran'da rastlanmıyor. Ama Fatiha suresinden sonra çoğu zaman denir. İslam'da "Amin" sözüne ancak hadislerde rastlanır ve özellikle Sünniler "amin" den çok kullanıyor. "Bırak böyle olsun" anlamından değil de, asıl anlamı "tanrı, günahlarımızı bağışla" anlamına geliyor ve etimolojiyaya esasen bu tanrının Amen Ra olduğunu görmüş oluruz.