Bencil İnsan, Dünya Sadece Senin Değil!

Hayvansever olarak bilinen sanatçı sosyal ağda paylaştığı fikirler büyük ilgi gördü. Tanınmış besteci ve müzisyen, emektar sanat adamı Aygün Semedzade insanları bencil isimlendirerek canlıların - doğanın ve hayvanların korunmasına kalktı. Aygün Semedzadenin durumunu olduğu gibi sunuyoruz: "Bu satırlar belki de birçoklarına garip gelecek. Bazıları" eee, yine köpek-kedi muhabbeti "deyip ağız da büzecek ... İnanmıyorum ki, yazdıklarım işte bu adamların içinde bir şeyler değişir, ama ne bilmek olur? Ne ise ... Hayvanları ne kadar sevdiğimi birçokları bilir, bazıları hemreydi benimle, bezilerinise bu sevgi kaçındırarak hatta. Evet, onları seviyorum, onlara bazen adamlardan daha çok güveniyorum ve saire. Yerküre ve canlılar konusu beni her zaman düşündürüp. İçimde çok sorular yaratıp Konumu ve canlıların karşılıklı münasebeti. Geçenlerde ise oglum bana bir kitap verdi. Dedi, bu eseri oku, hayata münasebetin tamam değişecektir. İtiraf edeyim ki, bu eseri daha erken oxumalıydım. Belki de çoğunuz oxumusuz. Ne ise ... Yaklaşık, böyle bir tesvirle başlayan alegorik eser. Artık belli bir yaşa ulaşmış bir hayvan avluda bulunan tüm hayvanları, tavuk-civcivi, it-kediyi başına toplayıp insan hakkında konuşma yapıyor ve ben okuyabilir-okuyabilir yazılan her kelimeye hak kazandırırım. Ve bir daha emin oluyorum ki, doğrudan da insanın en iyisi böyle canlıların en vahşisi, tenbeli ve hayır yapmamızdır. İnsan dünyaya geldiği günden dünyaya meydan okuyor. Sadece zarar verir. Doğadan beslenir. Doğaya divan tutuyor - kırıyor, dağı, zehirliyor. Iletebilirsiniz, bes bilimsel keşifler, sanat, müzik, edebiyat ve saire? Bütün bunlar da sadece insanın kendisi içindir axi, ruhu, beyni içindir. Yani sadece insan içindir. İnsan binalar inşa, anıtlar yüceltiyor, şehirler-yollar düşürüyor, taş, demir, ağaç, toprak koymuyor, hepsinden bir şeyler umuyor. Daima hayvanlardan şikayetçidir - "her yeri ilan bastı, ne bilim, fare tuttu, tilki-kurt kaptı" diyor. Anlamıyor ki, kendisi her an, her saat hayvanların arazilerini istila ediyor, dağları, ormanları, sehraları tutuyor. Sonra da "Köpekler neden hürür? Pişik neden miyoldayır? İnekler neden az süt verdi? Tavuk neden 5 yerine 1 yumurtladı?" diye soruyor. Arının balını yiyor, sancsa öldürür. Atı, eşeği, deveyi, fili eziyet vererek ölene kadar çalıştırıyor. Ne bilim, yarışlarda kaçırır, arenada oynatıyor, öldürür yiyor. Ve anlamıyor ki, doğadan bu kadar almaya ona kim hak verdi? Neden şikayetçidir? Yeryüzünde yaşama hakkına tüm canlılar aynı derecede sahiptir. Ömrün sürecini Allah bilir, ama insan yaşamak hakkını diğer canlılardan bu kadar alamaz! İnsan rahatlığı için tüm canlılardan kullanır. Peki kendisi bunun karşılığında doğaya zarar vermekten başka ne verir? Benimle tartışmak isteyenler de olabilir, dini kitaplardan örnekler getirmek fikrine düşenler de olabilir. Tüm yazdıklarıma kayıtsız kalanlar da. Ama ben düşünüyorum ki, belki de insan maymundan bu derecede farklanmak hevesinde olmasaydı, dünya daha güzel, rahat fırlanardı ... Kısacası, yüzyılların, karinelerin mükemmel yaptığı bencil insan, dünya sadece senin değil! Böyle giderse insan veya hayvan olduğunun farkında bile olmayacaksın! (Not edim ki, Orvelin "Animal Farm" hikayesinin ilk sayfalarından aldıgım izlenim buydu. Eserin sonraki gelişimi insan ve hayvan mevhumlarının daha felsefi-psikolojik açılışına götürüyor).