9 yıl önce
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası düşürülen Rus uçağıyla ilgili açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Böylesine bir olay dolayısıyla Rusya'nın Türkiye ile ilişkililerini hepten gözden çıkaracağını asla tahmin etmiyoruz. Aynı şekilde Türkiye tarafı için de, bizim için de bu olay dolayısıyla Rusya'yı gözden çıkarmamızın mümkün olmadığını çok açıklığı, çıplaklığı ile ifade ediyoruz" dedi.
'RUS UÇAĞI OLDUĞUNU BİLMİYORDUK'
Uçağın vurulmadan öncede milliyetinin bilinmediğini söyleyen Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Öncelikli olarak bu uçak düşürüldüğü anda milliyeti bilinmeyen sonradan milliyeti açıklanan, öğrenilen bu uçak, Türkiye hava sahasına yaklaşmaya başladığı andan itibaren defaatle ikaz edilmiştir. Bu hava aracı, bu uçak, Türkiye kara sınırları içerisinde vurulmuştur. Nitekim Türkiye kara sınırları içerisinde vurulduktan sonra, uçağın bazı parçaları da Türkiye sınırları içerisine düşmüş, uçağın bazı parçaları da daha sonra Suriye sınırları içerisine düşmüştür. Yine defaatle ilan edildiği gibi uçak vurulduğu anda uçağın milliyeti belli değildi, bilinmeyen bir uçaktı."
'KEŞKE TUTUKLANMA OLMADAN BU SÜREÇ YÜRÜTÜLSEYDİ'
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanmasını da değerlendiren Kurtulmuş şunları söyledi:
"Biz Türkiye'de hiçbir basın mensubunun tutuklanarak yargılanmasını istemeyiz, aslolan tutuksuz yargılanmaları sürecidir, tutukluluk istisnaidir. Devam etmekte olan bir süreç ar; şunu ortaya koymak durumdayız. Bu kişilerin gazeteci olmaları ayrıdır, herhangi bir kişi de bir suçla itham edilebilir. Savcının iddiasındaki esas şey, gazetecilik faaliyetleri dolayısıyla itham edilmemelidir. Casusluk sayılabilecek birtakım faaliyetlerde bulunmakla itham ediliyorlar. Bunu mahkeme değerlendirecek, umarız ki mahkeme objektif ve adil davranır. Biz yürütme olarak bunu söyleyebiliriz. Keşke tutuklama olmadan, tutuksuz yargılamayla sürdürülebilseydi."