Arama

Küçükcan: İslamofobi değil İslam karşıtlığı

9 yıl önce

Fransa’nın başkenti Paris’te yaşanan ve 132 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan terör saldırısı Avrupa’da İslam karşıtlığı gösterilerin artmasına neden oldu. IŞİD böylelikle en büyük zararı yine İslam’a vermiş oldu..

Küçükcan: İslamofobi değil İslam karşıtlığı
ad image
ad image

IŞİD’in Fransa’da 7 Ocak’ta mizah dergisi Charlie Hebdo’ya, 13 Kasım’da ise Paris’te 7 ayrı noktada gerçekleştirilen terör saldırıları en büyük zararı İslam’a verdi.  IŞİD, El Kaide, Boko Haram gibi terör örgütlerin sivillere yönelik düzenlediği saldırılar Avrupa’daki Müslüman nüfusun  da olumsuz etkiliyor, Avrupalı Müslümanlarıı yaşadıkları Avrupa kentlerinde büyür bir baskı altına alınmasına neden oluyor.

AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Küçükcan,  Fransa’da Charlie Hebdo ve Paris’te yaşanan terör saldırılarının ardından Müslümanların Avrupa’da güvenlik tehdidi olarak görülmeye başlanmasının Avrupa’da yaşayan Müslümanlar için olumsuz bir durum oluşturduğunu söyledi. Prof. Dr. Küçükcan ayrıca, “ Avrupa’daki beyazların ırkçılık ve ülkedeki Müslümanlara baskı yaptığını  şu cümlelerle açıkladı:

“Bunlar çok açık bir şekilde İslam karşıtlığı yapıyorlar.  İslamofobi kavramını kullanıyoruz ama değil, yaptıkları şey İslam karşıtlığı. İslam’da ne kadar negatif sıfat varsa bunlar arasında bir bağ kuruyorlar.  Bu çok ciddi bir İslam karşıtlığıdır. Siyasetçilerin çıkışları da İslam karşıtlığını zirveye çıkarır.”

AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Talip Küçükcan,  Paris'te yaşanan saldırı sonrası hem Fransa'nın hem de Avrupa'nın İslam'a karşı tepkisinin nasıl olacağını, Avrupa'nın Müslümanlara karşı nasıl tavır alacağıyla ilgili AjansHaber’e önemli değerlendirmelerde bulundu:

Fransa’daki hem Charlie Hebdo hem de bu saldırı Avrupa çapında güvenlik ve demokrasi meselesini de gündeme getirdi. Güvenlik açıklarının olduğu, daha sıkı önlemler alınması gerektiğine ilişkin özellikle aşırı sağ tarafında bir tartışma başlatılmıştı. Bu bakımdan kritik bir dönem. Müslümanların özellikle bir güvenlik tehdidi olarak görülme durumu vardı Paris’te yaşanan saldırı da bunu kamçıladı. Bunun kaynağının kurutulmasına ilişkin çok fazla görüşülmemiş, konuşulmamıştı.

“MÜSLÜMANLARIN ÜZERİNDE BÜYÜK BİR BASKI OLUŞTURULACAĞI ÖN GÖRÜLEBİLİR”

Bizim AGİT olarak Charlie Hebdo saldırısından sonra Fransa’da incelemelerimiz olmuştu. Charlie Hebdo saldırısının ardından Müslümanlar üzerinde baskı oluşturulmuştu, bu saldırının ardından daha büyük bir baskı oluşturulacağı ön görülebilir.  Çok sayıda camiye saldırıda bulunulmuştu.  Şimdi yine buna yakın bir trend oluşacaktır. Fransız basınındaki tartışmalara baktığımızda radikalleşmenin bir kısmının camilerde olduğuna ilişkin söylentiler var.  Fransa’daki camilerde radikalleşme olmuyor. Gençler daha çok internet ve sosyal medya üzerinden radikalleşme söz konusu. Fransa’daki camilerde radikelleşme olduğu yönünde hiçbir somut bilgi yok ellerinde.

“AVRUPA’DAKİ MÜSLÜMNANLARIN DİNİ İHTİYAÇLARI KARŞILANMIYOR”

Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinin şöyle bir sıkıntısı var; bu ülkelerde yaşayan Müslümanların dini ihtiyaçları var, cami, imam, Kur-an kursu gibi.  Bunlar belli bir kadro ile yapılmak zorunda. Gerek Almanya’daki Türkler, gerek İngiltere’deki Pakistanlıların büyük bir çoğunluğu kendi ülkelerinden getiriyorlar. Kendi dillerinde konuşan, kendi meşrebinde konuşan âlimlerini ya da din adamlarını getiriyorlar.  Bunun temel nedeni de şudur; Avrupa laikliği, bilhassa Fransa laikliği o ülkelerde Müslümanların tatmin olabileceği bir ilahiyat eğitimine imkân tanımıyor. Bu çok önemli bir meseledir. 

“DEVLETİN RUHUNA İŞLEMİŞ BİR AYRIMCILIK VAR”

Bütün yoğun göç almış Batı ülkelerinde farklı kültürlerden ve renklerden olan insanlara karşı zaten bir ayrımcılık söz konusu.  Bütün Batı ülkelerinde bu var. Eğer oradaki azınlık diyebileceğimiz bu tür insan gruplarının arasındaki işsizlik oranına baktığımızda normal Fransız gençler arasında işsizlik oranı yüzde 15 ise, toplumun bu kesimindeki gençlerde yüzde 35-40’lara kadar yükseliyor. Buradaki ayrımcılık, yapısal bir ayrımcılık. Devletin ruhuna işlemiş bir ayrımcılık var.  Fransa’da ve diğer ülkelerde Müslümanları biraz daha gettolaştırmaya yönelik çünkü saldırılar, siyasi söylemlerdeki ötekileştirme veya sokaktaki fiili saldırılar insanları mahallelerine dönmesine neden olacaktır. Bu da zihinsel olarak gettoculuk yaşanmasına, coğrafi bir gettolaşmaya doğru itebilir.

“İSLAMOFOBİ DEĞİL İSLAM KARŞITLIĞI”

Beyaz ırkın diğerleri üzerindeki üstünlüğü meselesi zihinlerin gerisinde her zaman var. Bu ırkçı politikaları aşırı sağcılar güçlendirdi. Almanya’da PEDİGA örneği. Önce birkaç kişi ile başladılar şimdi ise gösterilerinde binlerce kişiyle birlikte yürüyorlar.  Bunlar çok açık bir şekilde İslam karşıtlığı yapıyorlar.  İslamofobi kavramını kullanıyoruz ama değil, yaptıkları şey İslam karşıtlığı. İslam’da ne kadar negatif sıfat varsa bunlar arasında bir bağ kuruyorlar.  Bu çok ciddi bir İslam karşıtlığıdır. Siyasetçilerin çıkışları da İslam karşıtlığını zirveye çıkarır.

“TERÖRÜN KAYNAĞI AVRUPA’DAKİ MÜSLÜMANLAR DEĞİL”

Terörün kaynağının Avrupa’daki Müslümanlar olmadığını hepimiz biliyoruz. Terörün kaynağı Avrupa dışında Müslüman ülkelerde yaşanan baskılar, zulümler, savaşlar, çatışmalar, Batı’nın oynadığı rol. Bütün bunların hiçbiri bir Müslüman’ın terör faaliyetleri içine girmesi için sebep değil. Avrupa’daki Müslüman gençlerin de büyük bir kısmının dışlandığını, işsiz olduğunu, yoksul kesim olduğunu ve kolay manipüle edilecek bir psikoloji içerisinde olduğunu görürsek o zaman bu gençlerin neden böyle bir davranışa sürüklendiğini anlamamız daha kolay olabilir diye düşünüyorum.

AVRUPA’DA İSLAM KARŞITLIĞI ARTAR MI?

Avrupa’da halkın sokağa ineceğini sanmıyorum. Ancak orada da aşırı radikal gruplar kendi içlerinde de var.  Özellikle ırkçı kesim dediğimiz, göçmenler üzerinden siyaset üreten siyasi partiler var. Ben geniş halk kitlelerinin sokağa çıkmak yerine tam tersinin olacağını düşünüyorum. Müslümanlara yönelik bir saldırı olursa insanların buna tepki koyacağını düşünüyorum. Eğer siyaset buna aracılık eder, çanak tutarsa ve Müslümanları hedef gösterirse sıkıntılar daha da artar.

“AVRUPA, YÖNETİM BAŞARISIZLIĞINI MÜSLÜMANLARA MAL ETMEYE KALKARSA…”

 Avrupa’da  İslam karşıtlığı ve İslamofobi hakkında yapılan tüm çalışmalar mevcut durumun pek de parlak olmadığını gösteriyor.  Eğer bir takım konular daha fazla sorgulanırsa, Avrupa yönetim başarısızlığını Müslümanlara mal etmeye kalkarsa bu ciddi bir risk olur.  Sokaklarda Müslümanların hakarete uğradığını biliyoruz. Fiziki saldırıların da arttığını biliyoruz. Son dönemde camilere domuz başlarının atıldığını biliyoruz.  Danimarka’da ve Almanya’da iki camiye baskın yapıldı. İlk defa yapılıyor bunlar. Artık oradaki güvenlik bürokrasinin zihninde de ön yargı oluştu demek ki.  Ben bu durumun tehlikeli olduğu kanaatindeyim.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

 

Kaynak: AjansHaber

 

 

 

Etiketler :
Super Admin

It is a long established fact that a reader will be distracted by the readable content of a page when looking at its layout. The point of using Lorem Ipsum

Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.

ad image
ad image
Yorumlar

ad image
ad image