Son 3-4 ayda Bakü'de ve Azerbaycan'ın diğer şehirlerinde gençlerin çeşitli yaygın akımlara (emolara, panklara, mangollara, satanistlere vb.) Katılması halleri yüksek hızla artıyor. Sigara formallar sihirli güç ile yeni yetmeleri kendi kucaklarına alıyorlar. Sloganları da basittir: "Biz hiç bir ücret talep etmeden, hiçbir baskı göstermeden size kendiniz gibi olmaya ortam yaratacağız". Eskiden böyle şeylere sadece çocuklar hevesi gibi bakan veliler şimdi bilinçaltı bir kuvvet ile evlatlarını olmayan formalların cengesinden kurtarmaya çalışırlar. Yeni yetmeleri psikologların, parapsikologların, sosyologların, ilahiyatçıların vb. uzmanları yanından uzaklaştırırlar. Bazı girişimler başarılı olur, çoğunluğu ise yok.
Sorunun çözümü ise sade imiş. "Son zamanlarda gençler spordan kenarda kalıp ve bu da onlarda alternatif uğraşı türleri aramaya zorluyor. Gençler sadece mektebdenkenar, hiç okul içinde bile düz-emelli sporla meşgul olmuyorlar. Birçok okullarda spor derslerini ilk saatlere salırlar ki, ebeveynler çocuklarını bilerek okula koymuyor. Bunun iki nedeni var. Birinci halde çocuk spor dersinde tüm enerjisini tüketir ve bu, onun sonraki dersleri kavramasına izin vermez. Buna göre kendisi derse girmiyor. İkinci durumda ise ebeveyn çocuğu spor dersine bırakmıyor. "Spor senin neyine gerek, rahat yat, ikinci derse gidersin" diyor. Ben kendim dört şehir okulunda izleme yaptım. İkisinde spor dersi yerle geçilmiyordu. İkisinde ise belli sayıda çocuk derse gelmişti ", diye psikolog hanım vurguluyor.
Psikologa göre, çocuğun gelişiminde spor lap küçük yaşlarından büyük önem arz etmektedir. "Eğer çocuk kendisine qapalıdırsa, o zaman biz onu hareketli mesleklere yöneldirik. Bu, onun akranları ile aktif iletişimine olanak tanır. Hem de aktif spor sırasında vücut konuşuyor ve vücutta gerginlik geçiyor. Çocuk için sporun türünün de önemi var. Örneğin, hiper aktif çocukları genellikle yüzücülük ile uğraşmaya yönlendiriyoruz, vücutta bulunan fazla enerji su ile çıkar. Bundan sonra ders okumak rahat olur ", diye Vefa Ekber beden eğitimi derslerinin öğrencilerin fiziksel ve zihinsel gelişimi için oldukça yararlı olduğunu vurguluyor. Psikologun göre, genellikle beden eğitimi ve spor meşgaleleri gençlerin çok hevesle gittiği, günlük can attığı alışkanlıklara çevrilmelidir. Tabii ki, bu, hem okul içinde hem de çocuklar spor okullarının desteği ile mümkündür.
Ama Azerbaycan'ın şimdiki imkanları ile bu, bir türlü sağlanamıyor. Köy okullarında öğrenciler neredeyse, spor derslerine girmiyorlar, çünkü uzman yok. Oğlan çocukları spor derslerinde en iyi durumda futbol oynuyorlar. Ülkede olan çocuklar spor okullarında çocukların geniş kitlesinin uğraşması için ortam yok. Eğitim Bakanlığı'ndan verilen bilgilere göre, Azerbaycan'da çocuk spor okullarının sayısı 200'den biraz fazladır. Ama bu okullar sadece büyük şehirlerde ve bazı bölge merkezlerinde faaliyet gösterir, kalan mentegelerdeki okulların ise ağzı kapalı. İşte bu nedenledir ki, Devlet İstatistik Komitesinin bildirisinde ülkede 94 çocuk spor okulunun faaliyet gösterdiği vurgulanıyor.
Bölgelerde ve Bakü'de inşa 34 olimpiyat spor kompleksi de duyulan ihtiyacı göze bilmiyor, çünkü bu kompleksler çiftlik hesaplı, bazı spor türleri için aylık abonelik ücreti 30-40 liraya ulaşıyor. Nüfusun çok bölümünün, tabii ki, bu parayı vermeye imkanı yoktur ve çocuklarını spora koymuyorlar. Olimpiyat spor tesislerinde bu nedenledir ki, eğiticiler 140 lira maaş alırlar. Birçok derneklerin eğiticileri ise genellikle maaş almıyorlar, sadece yüzde dolanırlar. Tabii ki, böyle olan durumda spor okullarına normal eğiticiler meşgul olmuyor. Meşğelelere gelenlerin sayısının az olması spor tesislerine gerekli bakım göstermeye izin vermez ve sonuçta binalar bakımsız duruma düşüyor. Bunun sonucudur ki, son 10 yılda yapılmış 2 olimpiyat spor kompleksinin Maştağa ve Lenkeran olimpiyat komplekslerin sökülerek yeniden inşa edilmesine ihtiyaç duyulmuştur.
Oluşan durumu spor çok saygın bir iş olduğu Sovyet dönemi ile, tabii ki, karşılaştırmak olmaz. O yıllarda antrenörler mühendislerden ve diğer yüksek eğitimli uzmanlardan 2-3 kez fazla maaş alıyorlardı. Azerbaycan'da meşqçilerin başlangıç maaşı postsovet mekanının başka ülkeleri ile de hayli düşüktür. Minimal maaşın yaklaşık 40 dolar olan Özbekistan'da spor antrenörleri ayda 300 dolardan fazla para kazanıyorlar, yani bu, o ülkenin pazarı için aşırı elverişli kazançtır. Nüfusu Azerbaycan'a göre toplam 3 kez fazla olan Özbekistan'da son 10 yılda 1200 adet yeni çocuk spor okulu inşa ki, bu okullarda 1,8 milyon çocuk uğraşıyor. Yani bu rakamı Azerbaycan'da faaliyet gösteren 100'den az çocuk spor okulu ile mukayese elemeye değmez. Kendisi de Özbekistan'daki çocuklar spor okullarının 84'ü kırsal alanlarda faaliyet gösteriyor. Hem de çocuk spor okullarının uğraşı seviyesi sutkanın 9,5 saatine eşittir.
Geçenlerde Taşkent'te hükumet oturumunda konuşan İslam Kerimov çocuklar sporuna bu kadar malzeme yatırılmasının nedenlerini de açıkladı: "Bizim çocuklar şehirlerde ve köylerde yerleşik modern spor tesislerinde düzenli meşgul olurlar, kendi sağlıklarını sağlamlaştırmalıdırlar. Spor bizim çocukların karakterini güçlendiriyor. Onlar sağlıklı, güçlü ve iradeli insanlar gibi büyüyorlar. Spor bizim çocukların karakterini güçlendiriyor, onların yaşam tarzını ve dünya görüşünü değiştirir ", diye Özbekistan Cumhurbaşkanı vurguladı.
Yani sporda yetişmiş yeni yetmenin emolar ve panklar gibi saçlarını acayip şekle sokması, mangollar gibi her şeye ihmal etmesi, yahut satanistler ve skinheadler gibi agresif akımlara katılması mümkün değildir. Psikolog Vefa Ekber'in göre, Azerbaycan yeni yetmenin de yaygın gruplaşmalardan işte sporun yardımı ile korumak mümkündür. "Bunun için spor derslerinin programı öyle tutulmalıdır ki, yeni yetmenin derse çok büyük hevesle gitsinler. Spor dersleri çocuklar için zorunlu gidilen angarya dönüşmesin. Tabii ki, okullarda güçlü baz oluşturulmalıdır ki, her bir genç kendisine daha hoş olan sporlar ile uğraşan olabilsin "
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.