9 yıl önce
Gazeteci Cenk Başlamış, Rus savaş uçağının TSK tarafından Suriye sınırında düşürülmesinin ardından Türk-Rus ilişkilerinde yaşanabilecekleri değerlendirdi.
‘TÜRKİYE'NİN BU HAMLESİ ASKERİ DEĞİL, SİYASİ BİR KARAR MI?'
RS FM'de yayınlanan Dünya Panorma'da konuşan Başlamış, uçağın düşürülmesini ‘şaşırtıcı’ olarak niteleyerek, diyalog kanalları olmasına rağmen Türkiye'nin bu hamleyi yapmasının askeri değil, siyasi bir karar olduğunu düşündürdüğünü söyledi. Başlamış, bu tespitinin gerekçesini ise şu sözlerle anlattı:
"Çünkü, Rusya'nın 30 Eylül'de Suriye'de IŞİD'e yönelik müdahalesinden sonra birkaç kez Rus uçaklarının Türk hava sahası ihlali olmuştu. Ortaya çıkan bu sorun, o dönemde karşılıklı iyi niyet ve diyalog yoluyla çözülmüştü. Bu tür ihlallerin yaşanmaması için ortak hareket edilmesi kararı alınmış ve bir mekanizma da kurulmuştu. Dolayısıyla böyle bir iletişim kanalı varken, bunun yapılması askeriden ziyade, siyasi bir karar alındığını düşündürüyor.”
‘TÜRKİYE, VEREBİLECEĞİ EN SERT KARŞILIĞI VERDİ’
Sınır ihlali sonrasında her ülkenin güvenliğini koruma hakkı olduğunu hatırlatan Başlamış, Rusya'nın düşman ülke olmadığının altını çizdi ve “Türkiye'nin daha sabırlı ve sağduyulu hareket etmesi gerekirdi” dedi:
“Türk tarafının ifadesine göre bir Rus uçağı sınır ihlali yapıyor, elbette her ülkenin kendi hava sahasını koruma hakkı var. Fakat akla Bir Rus uçağın Türk hava sahasını bilerek ihlal edip, ne yapabilirdi?’ sorusu geliyor. Türk topraklarını bombalayacak hali yoktu herhalde. Sonuçta Rusya, Türkiye'ye düşman bir ülke değil. Dolayısıyla alınabilecek en sert önlem alındı, en sert karşılık verildi. Biraz daha sağduyulu ve sabırlı hareket edilmesi gerekirdi.”
‘RUSYA, TÜRKİYE'DEN YUMUŞATICI BİR HAMLE BEKLEDİ’
Olayın ardından Rusya'dan gelen sert açıklamaları da değerlendiren Başlamış'a göre, Rus tarafı Türkiye'den durumu yumuşatıcı bir hamle bekledi. Eğer Türkiye bu adımı atsaydı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu suçlayıcı ve sert açıklamaları yapmayacaktı:
"Rusya'nın bu konuya bu kadar sert tepki göstermesinin ilk bakışta görülmeyen bir nedeni var. Elbette Rusya, uçağının düşürülmesinden dolayı tepkili ve öfkeli, bu anlaşılır bir durum. Fakat Rusya'nın asıl tepkisi, Türkiye'nin uçak düşürüldükten sonra Moskova ile temas kurmak yerine doğrudan NATO'yu devreye sokmasına oldu. Uçağın düşürüldüğü saatler ve Putin'in açıklamaları arasında geçen süre içerisinde Rusya'dan sert bir açıklama duymadık. Bu süre zarfında Rus tarafı Türkiye'den bir adım bekledi. Rusya, Türkiye'den, “Sizin uçağınız bizim hava sahamızı ihlal etti, angajman kuralları gereği uçak düşürüldü. Bunu yapmak zorunda kaldık, üzgünüz. Bundan sonraki ilişkilerimizin etkilenmemesini diliyoruz” türünden, ortaya çıkan durumu yumuşatacak bir hamle bekledi. Bu hamle gelseydi, büyük olasılıkla Putin'den duyduğumuz sert ve suçlayıcı açıklamaları duymayacaktık.”
‘RUSYA, UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİNİ SİNEYE ÇEKMEYECEKTİR’
Rus uçağının düşürülmesinin ikili ilişkilere yansımasını da yorumlayan Başlamış, “Rusya gibi bir ülkenin uçağının düşürülmesini, hem kendi kamuoyu, hem de uluslararası kamuoyu nezdinde, sineye çekmesi beklenemez." dedi. Başlamış'a göre, bundan sonraki süreçte Rusya'nın tepkilerini somutlaştırması beklenmeli:
“Rusya, Suriye müdahalesinde şunu göstermeye çalışıyordu: ‘Ben Sovyetler Birliği'nin dağılmasının yarattığı karmaşayı, zayıflıkları artık geride bıraktım ve uluslararası sahneye yeniden güçlü bir oyuncu olarak çıktım’. Böyle bir Rusya imajı varken, bu olayın yaşanması karşısında tepki gösterilmesini ve bu tepkiyi somutlaştırmasını beklemek gerekiyor."
‘PUTİN-ERDOĞAN ZİRVESİ İPTAL OLABİLİR’
Cenk Başlamış, önümüzdeki dönemde Türk-Rus ilişkilerine gerginlikler, yaptırımlar ve misillemelerin hakim olacağını öngördü. Aralık ayında Rusya'da yapılması planlanan Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zirvesine de atıfta bulunan Başlamış, “Bu zirvenin gerçekleşmemesi kötü bir mesaj olur” ifadelerini kullandı:
“Önümüzde çok kritik bir tarih var: 15 Aralık'ta Rusya'da yapılması planlanan Putin-Erdoğan görüşmesi. Moskova'dan aldığım izlenim, bu zirvenin yapılmama olasılığının yüksek olduğu yönünde. Bu bence kötü olur. Çünkü zirvenin yapılmasının anlamı “Evet, bizim aramızda bir sorun yaşandı ama buna rağmen biz aynı masaya oturup konuşabiliyoruz” mesajı olacaktır. Masaya oturmadığınız zaman sorunun çözülme ihtimali sıfırdır. Dolayısıyla bu zirvenin yapılmaması ilişkilerin kötüye gitmesi sürecini devam ettirip, hatta hızlandıracaktır.”
‘EKONOMİK OLARAK TÜRKİYE DAHA FAZLA ZARAR GÖRÜR’
Türkiye ve Rusya arasında yüksek ticari ilişkiler olduğuna dikkat çeken Başlamış, Türkiye'nin Rusya'ya olan bağımlılığı daha fazla olduğu için ekonomik anlamda daha fazla zarar gören ülkenin Türkiye olacağını söyledi:
"İki ülke arasında milyarlarca dolarlık ekonomik işbirliği var. Bu durumdan iki taraf da zarar görecektir. Ancak Türkiye'nin Rusya'ya olan bağımlılığı, Rusya'nın Türkiye'ye olan bağımlılığından daha fazla. Dolayısıyla ekonomik anlamda Türkiye daha çok zarar görecektir. Ancak diğer taraftan, eğer uçak düşürülmesi olayı siyasi bir kararsa; Türk tarafı doğabilecek krizi ve yol açacağı hasarı önceden biliyordur, hesap etmiştir ve göze almıştır.”